Bir
kablosuz ağ (Wi-Fi) cihazının yayın gücü, ERIP (Effective Isotropic Radiated
Power – Etkin Yayın Gücü) olarak ifade ediliyor. Bu tanım, cihazın gücü ile
anten kazancının toplamına eşit. Dolayısıyla cihazın EIRP değeri ne kadar
yüksekse yayın gücü de o kadar yüksek oluyor. Ev ya da işyeri gibi kapalı
ortamlarda kullanılan ve 2.4 GHz bandında çalışan Wi-Fi cihazlar için EIRP
değeri yasal olarak en fazla 20dBm(100mW) olabiliyor. 5 GHz bandında ise bu
sınır, 23dBm (200mW) olarak belirlenmiş durumda. Bu değerlerin üzerindeki kullanımlar Avrupa
Birliği Direktiflerince yasaklanmış olmakla birlikte Dünya Sağlık Örgütü
tarafından da tavsiye edilmiyor.
Büyük Anten Daha Fazla Kapsama Alanı Anlamına
Gelmiyor
Peki, daha büyük ya da daha yüksek kazançlı
antene sahip modemlerin kapsama alanı daha mı geniş? Aslında büyük veya
küçük antenli cihazların yayın gücü arasında bir fark yok. Büyük antene sahip
cihazların anten kazancı yüksek olmakla birlikte cihaz gücü düşük kalıyor. Çünkü
yasal düzenlemeler çerçevesinde bir cihazın anteni ne kadar büyük olursa olsun
toplamda yapabileceği radyo dalgasının gücü sınırlı… Örneğin, büyük antenli bir
modemin anten kazancı 5dBi ise cihazın gücü de 15dBm olabiliyor. Buna karşılık,
nispeten daha küçük 2dBi kazançlı anteni olan bir modemin cihaz gücü 18dBm ile
maksimum yayın kapasitesine ulaşıyor.
Tıpkı
cep telefonlarında ilk dönemlerde yer alan büyük antenlerin zamanla kısalması
ve artık anten gücünün tamamen cihazların içine gömülmesi gibi, kablosuz ağ cihazlarında
da daha küçük antenli veya antensiz modeller öne çıkmaya başladı. Bu cihazlarda,
cihazın gücü artırılmış olduğu için anten kazancının önemli bir etkisi olmuyor.
Dolayısıyla daha büyük ya da daha yüksek kazançlı antenlere sahip Wi-Fi
cihazlarının daha geniş kapsama alanına sahip olduğu inancı da gerçeği
yansıtmıyor.