2015 yılında, tasarım ve teknoloji alanlarında hangi trendler
öne çıkacak? Autodesk, yeni yılın üretim trendlerini ve bu trendlerin uzun
vadede üretim sektörünü nasıl baştan aşağı değiştireceğini örneklerle paylaşıyor.
Autodesk’e göre bu yıl, farklı malzeme ve teknolojilerle “canlanan” binaları,
dijital şehirleri ve hatta uzayda üretimi konuşacağız. 3D yazıcılar ve baskı,
büyük veri, artırılmış gerçeklik gibi son dönemde hayatımızı değiştirmeye
başlayan önemli teknolojik kavramlar bu yıl daha da yoğun olarak hayatımızda
yer alacak.
1.
“Kitlesel kişileştirme”
Kitlesel kişileştirme kavramı, 2015’ten itibaren daha
geniş kitlelere ulaşmaya başlayacak
3D yazıcıdan kişiselleştirilmiş kulaklık üreten ABD
merkezli start-up Normal, bu yolla müşterilerinin kulaklarına en mükemmel
şekilde oturan kulaklıkları sunuyor. Normal CEO’su Nikki Kaufman’ın tanımıyla
“vücudunuza özel olarak üretilen” bu kulaklıklar, kişiselleştirilmiş ürünlerin
gelebileceği en son noktaya bir örnek. Son yıllarda pek çok şirket
müşterilerine, ürünlerini önceden tanımlanmış seçenekler üzerinden kendi zevk
ve tercihlerine göre kişiselleştirme imkanı sunuyor. Autodesk, bundan sonra tüketicilerin kendi ihtiyaç,
tercih ve vücutlarına özel olarak tasarlanmış ‘tek’ ürünleri daha çok tercih ve
talep edeceklerini öngörüyor.
2.
Dijital Şehirler
Büyük Veri, şehirlere bilgi sağlayacak
Bugünün binaları, altyapı çalışmaları ve şehirlerinin
tasarı ve inşaat süreçleri için, artık eskiden kullanılan ölçekli ahşap maketlerin
kullanılması yeterli olmuyor. Ne
de olsa ölçekli maketler, ne kadar düzgün yapılırsa yapılsın, bir şehir
bağlamında inşa edilecek bir binanın nasıl bir etki yaratacağını anlama
konusunda bilgi sağlamıyor. Bugünün mimar, mühendis ve şehir
planlamacıları; lazer tarama sistemleri, sensörler ve bulut tabanlı yazılımlar gibi
yeni teknolojilerden yararlanarak şehirlerin 3D modellerini oluşturuyor ve
sanal olarak şehri her açıdan gözlemleyebiliyor. Tek tuşla analiz edip değişiklik
yapma kolaylığı sunan bu teknoloji Los Angeles, Chicago, Singapur, Tokyo ve
Boston gibi büyük şehirlerde kullanılmaya başladı. Bu “dijital şehirlerin” 3D
modelleri, şehirdeki binaların şekli ve lokasyonu gibi bilgilerin yanı sıra, şehrin
canlı bir tablosunu da çıkarıyor. Kaldırımlardan şehirde enerji kullanımına,
karbon ayak izinden su dağıtımına, ulaşımdan bulaşıcı hastalıkların yayılma
hareketine kadar çeşitli “şehir bilgileri” dijital ortamdan takip edilebiliyor.
3.
İnsan ve Robot Ortak Yaşamı
Robotlarla ilişkimiz boyut değiştirecek
Gelecekte insanlar ve robotlar daha fazla etkileşime girecek,
birbirinden daha fazla yararlanacak. Şimdilik günümüz robotları veriyi toplama
ve makine öğrenme tekniklerinden yararlanarak bunlardan bir anlam çıkarma,
kendileri ve insanlar için işleme ve uygun analitik bilgiye dönüştürme gücüyle
sınırlı. Öngörülebilir gelecekte robotların, insanlardan ilham ve kılavuzluk
almadan çalışması da beklenmiyor.
Ne de olsa bir algoritma ne kadar tasarımcı olabilirse, bir robot da o
kadar zanaatkar sayılabilir.
4.
Üretken Tasarım
Tasarımlar “büyüyecek”
Lightning Motorcycles adlı şirket, yeni elektrikli
motosiklet modeli için arka tekerleği gövdeye bağlayan oynar kolda yeni nesil
bir tasarım gerçekleştirmek için Autodesk’in bir yaklaşımını kullandı. “Project
Dreamcatcher” adlı bilgisayar destekli (CAD) sistem ile otomatik olarak belirli
tasarım kriterlerine uygun yüzlerce hatta binlerce tasarım geliştiren şirket,
bu çözümle en etkili tasarıma ulaşmayı başardı. Project Dreamcatcher yazılımı
gibi teknolojiler, yeni bir tasarım döneminin de işaretçisi. Autodesk’e göre önümüzdeki
dönemde tamamen organik ya da oldukça matematiksel görünen komplike formlara
aşinalığımız artacak.
5.
Uzayda Üretim
2015’te uzayda üretim başlayacak
Made in Space adlı şirket tek bir konuya odaklanıyor:
Uzayda üretim. 3D baskı teknolojisi testlerinde 30 bin saati geçkin çalışma
gerçekleştiren Made in Space; bilgi birikimini, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda
kullanılabilecek ilk 3D yazıcıları tasarlayıp üretmek için kullanıyor. Bu tek
örnek bile 2015 yılına uzayda üretimin damga vuracağının bir göstergesi.
Gelecek yıllarda uzay ortamında üretilen uzay sistemleri çok daha
yaygınlaşacak. Böylece mühendisler tasarımlarını gerçekleştirirken, uzay aracı
fırlatma maliyetinden doğan baskılarla kısıtlanmadan rahatça çalışabilecekler.
6.
Yaşayan Binalar
Binalar, yeni malzeme ve teknolojilerle “canlanacak”
Bugüne kadar cansız malzemelerle inşa edilen binalar, yeni
malzeme ve teknolojiler sayesinde “canlanmaya” başlıyor, “yaşayan binalar” kavramı
hayat bulmaya başlıyor. Örneğin tasarım ve araştırma stüdyosu The Living’in
kurucu ortağı David Benjamin, İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi bitki
biyologlarıyla işbirliği yaparak bakterilerden yeni kompozit malzemeler
üretmeye çalışıyor. Bu süreçte, plastik üretimi için ham madde olarak geri
dönüştürülemeyen petrol yerine yenilenebilir şeker kullanılıyor. The Living,
2014 yılında Modern Sanat Müzesi ve Moma PS1’in Genç Mimarlar Programı
yarışmasına da, Hy-Fi ismi verilen “yaşayan” bir enstalasyon ile katıldı.
İnovatif malzemeler şirketi Ecovative ile birlikte geliştirilen enstalasyon,
mısır sapı ve mantar gibi tamamen doğada çözülebilen malzemelerden üretilen 10
bin tuğla ile inşa edildi. 13 metrelik bu kule eser yaz sonunda demonte
edilerek, tuğlaları yeniden toprağa dönüştürüldü. 2015 yılı bu gibi
çalışmaların arttığını gördüğümüz bir yıl olacak.
7.
Artırılmış gerçeklik, tasarım ile buluşuyor
Günlük uygulamalarda
sanal ve artırılmış gerçeklik kavramı ile daha fazla karşılaşacağız
Oculus Rift gibi yeni sanal cihazlar ve artırılmış
gerçeklik uygulamalarının daha fazla görünür olması için, yeni nesil uzamsal
tasarımcıların da artması gerekiyor. Autodesk fütüristlerine göre halihazırda kullanılan dokunmatik
ekran teknolojisi, sanal ve artırılmış gerçeklik platformları ile yaratılan
uzamsal boyutlardan faydalanarak “Sanal Gerçeklik Tasarımı”nın önünü açacak. Bu
tür uygulama geliştirme takımlarına katılacak mimarlık öğrencilerini, oyun
tasarımcılarını ve çoklu boyut uzmanlarını parlak bir gelecek bekliyor.
8.
3D Veri Patlaması
Gerçeklik yakalama ve yeni web teknolojilerinin
yaygınlaşması ile birlikte, 3D veri miktarında hızlı bir artış gerçekleşecek
Autodesk, 123D Catch
uygulaması veya Structure sensörü gibi uygulamalar ile mobil cihazlarda 3D
modellemenin kolaylaşması sayesinde herkesin etrafındaki üç boyutlu dünyayı
sanal olarak görüntüleyebileceğini öngörüyor. WebGL teknolojisi
ve 3D baskının daha yaygın olarak kullanılmaya başlamasıyla birlikte, 2015
yılında 3 boyutlu veri miktarında ciddi bir patlama yaşanabilir. Kullanıcı
talebine cevap veren sosyal platformlar, 3 boyutlu verinin doğrudan
paylaşılmasını mümkün kılacak ve işbirliğine dayalı, 3D deneyim sunacak.