Bilgisayar Gazetesi ekibine 1995 yılında, henüz 9. sayı çıktığında dahil olmuştum. O yıllarda internetin sadece adını haberlerde kullanabiliyorduk, cep telefonum yoktu, ama bir çağrı cihazım vardı. Önemli bir durum olduğunda çağrı geçilir, siz sonrasında ilgili kişiyi arayabilmek için bir telefon bulmak zorunda kalırdınız. Şimdi genç arkadaşlara sorsak, belki birçoğu çağrı cihazının adını bile duymamıştır. Ama yeri geldiğinde hayat kurtarırdı, hakkını yemeyelim.
Gazete için hazırladığımız haberleri, yazıları ilk başlarda sütun sütun kağıda basar, sayfa tasarımını cetvelle ölçerek yapardık. Yazılar aydıngere, fotoğraflar ise parça filme basılır, baskı öncesi montajı yapılırdı. Sonra bu iş süreci birden daha kolaylaştı. Sonraları ise her sayfanın 4 renk olan film çıktısı hali de ortadan kalktı. Hem matbaanın hem de grafiker arkadaşlarımın işi biraz daha kolaylaştı.
Basın bültenleri, toplantı davetleri faksla ya da posta yoluyla gelirdi. Masamın üstü faks kağıtlarından gözükmezdi gün sonunda… Posta ile gelen bir basın bülteni, şimdi düşününce ne ilginç geliyor değil mi?
Aynı gün 3-4 tane basın toplantısı olmazdı mesela. Basın toplantısı veya bir duyuru yapmak için geçerli sebepler aranırdı.
Ticaretin ve sadece para kazanmanın önemi bu kadar üst sıralarda değildi. Önce “satış” konuşulmazdı. Bilişim yayınlarına verilen önem çok daha fazla idi. Bunu, günümüzde geldiğimiz noktada kalan 3-5 tane bilişim yayınından da anlayabilirsiniz zaten. 1995 yılından beri bilişim sektörü içerisinde değişmeden, kapanmadan, satılmadan devam eden sadece 2 yayın kaldığını (ki bu yayınlardan biri biziz) söylesem ne demek istediğimi anlarsınız sanırım.
Kimse size “satış odaklı projeyle gelin” gibi tuhaf bir cümle kuramazdı. Yüzde bilmem kaç büyüdük, ciromuz şu kadar arttı haberi yaptırmak için kapınızı aşındıranlar, iş bilişim yayınlarının yaşaması için destek verilmesine geldiğinde “reklam bütçemiz yok” diye pişkin bir cevap veremezdi, vermezdi.
Birkaç gözlemimi aktarmak istedim, yazı uzadı. Neyse sırf şikayet edip, söyleniyor gibi gözükmek istemem. Bu özel bir sayı… Ne de olsa 200 sayıyı geride bıraktık, mutluyuz.
Bu başarıyı bugüne kadar bizi destekleyen firmalar, PR şirketleri, okuyucularımız ve yazarlarımız sayesinde gerçekleştirdik. Buradan herkese teşekkür etmek istiyorum.
Bugüne kadar bizimle çalışmış olan tüm arkadaşlara ve tabi ki her türlü zorluğa karşı özveriyle çalışan ekip arkadaşlarıma da kocaman teşekkürler…
* Bilgisayar Gazetesi'nin 200. sayısında "görüYORUM" adlı köşemde yayınlanmıştır.
9 Ağustos 2011 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder