28 Nisan 2010 Çarşamba

Panasonic Lumix DMC-GF1’i New York’ta Test Ettik

Dijital fotoğraf makineleri ile uzun süreli inceleme ve gezi yazısı serimize bu sayı Panasonic Lumix DMC-GF1 ile devam ediyoruz. Bu sefer ki durağımız New York…
Panasonic Lumix DMC-GF1, dahili flaşa sahip, Micro Four Thirds sistemini destekleyen değişebilir objektifli özel bir fotoğraf makinesi. Panasonic “Lumix G Micro System” serisinin bir üyesi olan GF1 gelişmiş özellikleri, yüksek performansı ve kompakt yapısı ile dikkat çekiyor.
Uzun süredir profesyonel fotoğrafçıların kafa yordukları bir konu var. Kilolarca ağırlıktaki fotoğraf çantasını nasıl hafifletebileceklerini düşünüyorlar. Bu konuda, Micro Four Thirds sistemi çıkana kadar kompakt bazı modellerin işimize yarayabileceğini düşünüyordum. Kişisel olarak DSLR bir makine ve birçok objektifle fotoğraf çekmeye çıkan biri olarak fotoğraf çantamın ağırlığı özellikle uzun yürüyüşlerde dayanılmaz olabiliyor. Gün sonunda ise artık fotoğraf çekme hali keyifli bir iş olmaktan çıkıp eziyet olmaya başlıyor. Biraz önce dediğim gibi acaba yanıma sadece profesyonel kompakt modellerden birini alıp fotoğraf çekebilir miyim diye düşündüğümde ise sonuç pek tatmin edici sayılmazdı. Tamam, bir iki markanın 2-3 farklı kompakt modeli profesyonel fotoğrafçıların en çok ilgi gösterdiği makineler arasında sayılabilir. Ama Micro Four Thirds sisteminin size kazandıracağı avantajları gördükten sonra bakış açınızın değişeceğine inanıyorum.
Bazı DSLR fotoğraf makineleri için kompakt boyutlu ve hafif gibi ifadeler kullanılır. Eğer DSLR bir makine kullanıcısı iseniz elinize GF1’i aldığınızda gerçek kompakt bir makinenin ne demek olduğunu bir kez daha anlayacaksınız! Bizde bu sefer ki durağımız New York’ta Panasonic Lumix DMC-GF1 ile uzunca bir test çalışması yapmaya karar verdik. Elimizdeki DSLR makineleri bırakıp, sadece GF1’i ve iki objektifini yanımıza alıp başladık New York sokaklarında gezmeye. GF1 ve iki objektif (20mm ve 14-42mm) için çanta taşımaya bile gerek kalmadı. Bir objektifi cebime makineyi de boynuma asarak çok rahat ettim. İnanın makinenin boynumda olduğunu çoğu zaman unutup etrafımda çanta aradım. İlk günler New York bize sıcak yüzünü göstermedi ve uzun süren yağmur altında dolaşmak zorunda kaldık. Normalde DSLR bir makineyi montunuzun içerisinde saklamak pek kolay olmaz. Kompakt bir yapısı olduğu için GF1 ile hem hızlı hareket edebildim hem de makineyi yağmurdan korumak hiç de zor olmadı.

12.1 Milyon Piksek Çözünürlük
GF1, 12.1 milyon piksellik 4/3 Live Mos görüntü sensörüne sahip. Görüntü kalitesi, çekim ve ön izleme hızı gayet iyi olan makine tüm bunları güçlü görüntü işlemcisi Venus Engine HD ile gerçekleştiriyor. Venus Engine HD görüntü işlemcisi, güçlü sinyal işleme özelliğine sahip. LSI renklerdeki noise etkisini ışığın noise etkisinden ayırıyor ve normal noise azaltma işlemlerini en uygun sonuçları elde edecek şekilde her birine ayrı ayrı uyguluyor. R, G ve B renk kanallarına bağımsız şekilde ayrı ayrı tonlama kontrolü uygulayan Venus Engine HD görüntü işlemci 12 milyon piksel çözünürlüğündeki fotoğrafları mükemmel bir hassasiyetle kaydedebiliyor. Tabi bu işlemci sadece bunları değil, düşük pil tüketimini de sağlıyor. Makinenin pili tahminimden çok daha fazla dayandı. Hatta pil bittiğinde, pil göstergesi kırmızı yanıp sönmeye başladığında bile hala fotoğraf çekmeye devam edebildim.

Yüksek Görüntü Kalitesi
Akıllı LCD özelliği, hem güneşli dış mekân hem de loş iç mekân çekimlerinde kaliteli izlemeyi mümkün kılan yüksek çözünürlüğün yanı sıra son derece etkin bir arka ışık kontrolü sağlayarak Panasonic Lumix DMC-GF1 kullanıcısının her ortamda rahatlıkla fotoğraf çekebilmesini sağlıyor.
GF1 saniyede 60 kareye kadar Full-time Live View görüntü sağlıyor ve görüntüleri en ince ayrıntısına dek yakalayabilme yeteneğine ek olarak zengin gri tonlamalarıyla fotoğrafa derinlik katıyor.
Panasonic Lumix DMC-GF1, 1280x720 piksellik yüksek çözünürlükte uzun süreli video kaydına olanak tanıyan AVCHD formatına sahip. Üstelik video çekime başlamak için makinenin üzerindeki tek bir düğmeye basmak yetiyor.

Akıllı Özellikler
Optical Image Stabilizer (Optik Görüntü Sabitleyici, O.I.S.) yüksek zoom kullanımı sırasında el titremesinden doğan bulanıklığı önlemeye yardımcı olurken Yüz Algılama özelliği de kadrajdaki bir yüzü otomatik olarak tespit ederek netleme, pozlama, kontrast değerlerinin yanı sıra insan teninin farklı ton değerlerini de otomatik olarak ayarlıyor. Bir diğer gelişmiş özellik olan Intelligent Exposure (Akıllı Pozlama) işlevi ise aşırı karanlık ve aşırı aydınlık bölgelerindeki değerlerin dengesini sürekli olarak kontrol ederek koşullar değiştikçe pozlama ayarlarını otomatik olarak güncelliyor. Son olarak, Intelligent Scene Selector (Akıllı Sahne Seçici) görüntü kalitesini en üst düzeye çıkarabilmek için Portre, Manzara, Makro, Gece Çekimi ve Gece Portre Çekimi gibi en sık kullanılan sahne modları arasından kullanıcının çekim yapacağı sahneye en uygun olanı otomatik olarak seçebiliyor.
Tüm bunlara ek olarak Yüz Tanıma işleviyle maksimum altı insan yüzünü hafızasına kaydedebilen GF1, isimleri kaydedildiğinde en fazla üç insan yüzünü aynı anda tanıyabiliyor. Kayıtlı bir yüz kadrajda belirdiğinde fotoğraf makinesi o kişinin adını gösteriyor ve hem netleme hem de pozlama ayarını düzenleyerek kişinin yüzünün net çıkmasını sağlıyor.


Objektifler
Bu test için kullandığım iki objektiften biraz bahsedeyim. Objektiflerden biri 20mm f1.7 Asph. ve diğeri 14-42mm f3.5-5.6.
20mm f1.7 Asph. objektif çok küçük ve inanılmaz hafif. Bu objektifi makineye takıp kullandığınızda kimse elinizdekinin değişen objektifli bir fotoğraf makinesi olduğunu anlayamaz. 20mm, 35mm karşılığı olarak 40mm’e denk düşüyor. Eğer sabit odaklı objektiflerle çalışabilirim diyorsanız, bir de 45mm f2.8’lik bir objektif daha var ki onu daha önce deneme fırsatım olmuştu, sadece bu iki objektif ile harikalar yaratabilirsiniz!
Ancak benim New York’ta daha çok kullandığım objektif 14-42mm oldu. Kısa gibi görünen zoom aralığı esasında böyle bir makine için gayet yeterli. Ancak isterseniz Panasonic’in 7-14mm, 14-140mm ve 45-200mm’lik diğer objektiflerinden de edinebilir ve zoom aralığınızı genişletebilirsiniz.
Bu arada eğer Leica M veya R objektifleriniz varsa DMW-MA2M veya MA3R adaptörler aracılığıyla bu objektifleri de kullanabilirsiniz.
Objektiflerden bahsederken AF hızına da değinelim. Makine netlik konusunda sorun yaratmıyor. En azından kullandığım objektifler öyleydi. Çekim hızı ise yeterli.
Normalde optik vizör kullanarak fotoğraf çektiğim için, sadece LCD ekrandan bakıp fotoğraf çekmek farklı bir deneyim oldu. Zaman zaman refleks olarak gözümü LCD’ye yapıştırdığım da oldu tabi. Siz de benim gibi LCD’den bakarak fotoğraf çekmeye alışık değilseniz opsiyonel olarak satılan açılı vizör DMW-LVF1 EVF ile daha rahat edebilirsiniz.

Netleme
Kullanıcılar çoklu alan AF özeliğiyle 23’e varan odak alanı, seçilebilir odak alanlı 1-alan AF, Yüz Algılama ve AF Tracking (Otomatik Odak Takibi) arasında seçim yapabiliyor. Quick AF (Hızlı Otomatik Odaklama) özelliği ile performansına hız katan Panasonic DMC-GF1, makine herhangi bir noktaya sabitlendiğinde odaklama işlemini başlatan ve bu sayede süreden kazandıran Continuous AF (Sürekli Otomatik Odaklama) özelliğine de sahip.

Toz Temizleme Sistemi
Makinede işe yarayan bir toz temizleme sistemi kullanılmış. İster istemez objektif değiştirirken makine içerisine giren ve sensöre yapışan tozlar bu sayede temizlenebiliyor. Live MOS görüntü sensörünün önüne yerleştirilen bir Süpersonik Dalga Filtresi saniyede yaklaşık 50.000 titreşim yaparak istenmeyen toz ve kir taneciklerini sensörden etkin bir şekilde temizliyor.

Sonuç
Lumix DMC-GF1 elinizden bırakması zor bir makine, ancak ayrılma zamanımız geldi. Uzun süredir DSLR fotoğraf makinesi kullanan biri olarak kısa zamanda alışkanlık yaptığını, kolaylıkları ve boyutuna hemen adapte olunabildiğini söyleyebilirim.
Micro Four Thirds sistemi ile başlangıçta pek ilgilenmemiş olabilirsiniz. Ancak, GF1’in gövde yapısı, hafifliği, objektif çeşitliliği, görüntü kalitesi, kolay kullanımı ve kullanıcı dostu menü sistemi ile dikkatle incelenmesini tavsiye ediyorum.

2 yorum:

  1. tamam güzel test ettin de hani fotoğraflar :)

    YanıtlaSil
  2. Fotoğraflar bir üstteki New York yazısında...

    YanıtlaSil