20 Şubat 2012 Pazartesi

Kablosuz ağın kapsama alanında anten etkisi

Kablosuz ağ kullanıcıları için en önemli konulardan biri, kullandıkları modemlerin kapsama alanın ne kadar geniş olduğu…  Tabii ki her kablosuz ağ kullanıcısı Wi-Fi cihazı alırken maksimum kapasiteye ulaşmak istiyor. Kablosuz cihazın anteni ne kadar büyükse sinyal gücü ve kapsama alanının o kadar güçlü olacağına inanılıyor. Oysa radyo dalgaları kullanarak çalışan tüm cihazlarda olduğu gibi kablosuz ağ cihazlarında da yasal sınırlamalar var. Bu sınırlamaların üzerine çıkmak sağlık açısından tehlikeli olabiliyor. 
 
Bir kablosuz ağ (Wi-Fi) cihazının yayın gücü, ERIP (Effective Isotropic Radiated Power – Etkin Yayın Gücü) olarak ifade ediliyor. Bu tanım, cihazın gücü ile anten kazancının toplamına eşit. Dolayısıyla cihazın EIRP değeri ne kadar yüksekse yayın gücü de o kadar yüksek oluyor. Ev ya da işyeri gibi kapalı ortamlarda kullanılan ve 2.4 GHz bandında çalışan Wi-Fi cihazlar için EIRP değeri yasal olarak en fazla 20dBm(100mW) olabiliyor. 5 GHz bandında ise bu sınır, 23dBm (200mW) olarak belirlenmiş durumda.  Bu değerlerin üzerindeki kullanımlar Avrupa Birliği Direktiflerince yasaklanmış olmakla birlikte Dünya Sağlık Örgütü tarafından da tavsiye edilmiyor.

Büyük Anten Daha Fazla Kapsama Alanı Anlamına Gelmiyor
Peki, daha büyük ya da daha yüksek kazançlı antene sahip modemlerin kapsama alanı daha mı geniş? Aslında büyük veya küçük antenli cihazların yayın gücü arasında bir fark yok. Büyük antene sahip cihazların anten kazancı yüksek olmakla birlikte cihaz gücü düşük kalıyor. Çünkü yasal düzenlemeler çerçevesinde bir cihazın anteni ne kadar büyük olursa olsun toplamda yapabileceği radyo dalgasının gücü sınırlı… Örneğin, büyük antenli bir modemin anten kazancı 5dBi ise cihazın gücü de 15dBm olabiliyor. Buna karşılık, nispeten daha küçük 2dBi kazançlı anteni olan bir modemin cihaz gücü 18dBm ile maksimum yayın kapasitesine ulaşıyor.  

Tıpkı cep telefonlarında ilk dönemlerde yer alan büyük antenlerin zamanla kısalması ve artık anten gücünün tamamen cihazların içine gömülmesi gibi, kablosuz ağ cihazlarında da daha küçük antenli veya antensiz modeller öne çıkmaya başladı. Bu cihazlarda, cihazın gücü artırılmış olduğu için anten kazancının önemli bir etkisi olmuyor. Dolayısıyla daha büyük ya da daha yüksek kazançlı antenlere sahip Wi-Fi cihazlarının daha geniş kapsama alanına sahip olduğu inancı da gerçeği yansıtmıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder